29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Ziyaret Edebileceğiniz Atatürk Evi Müzeleri

Bildiğiniz gibi Çanakkale, Türkiye tarihinin en önemli savaşlarına ev sahipliği yapmış bir şehirdir. Bu şehirde Atatürk’ün kullandığı bir ev de bulunmaktadır. Atatürk, 1915 yılında Arıburnu ve Anafartalar Muharebeleri’nde 19. Tümen Komutanı olarak görev yaparken Biga’daki bu evi karargah olarak kullanmıştır. Atatürk’ün bu köşkte 15 gün ikamet ettiği bilinmektedir.

Bu konut günümüzde Çevre ve Orman Bakanlığı’na bağlı müze olarak hizmet vermektedir. Müzede Atatürk dönemine ait kıyafet, harita ve kişisel eşyalar sergileniyor. Ayrıca Atatürk’ün çalışma odası ve balmumu heykeli de ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Bu mütevazı evi gezerken döneme ait bilgilendirici videoları izleyebileceğiniz ekranlar da mevcut.

Atatürk’ün ünlü mayolu fotoğrafının çekildiği Florya Atatürk Deniz Köşkü, sağlık nedenleriyle Atatürk’ün doktorunun tavsiyesi üzerine inşa edilmiş bir yapıdır. O dönemde pek sevilmeyen bir konumda olmasına rağmen evin halk plajına yakınlığı Atatürk’ün halkıyla samimi ilişkiler kurma isteğini destekledi.

Sadece 43 günde tamamlanan bu rezidans, çağdaş mimarinin çarpıcı örneklerinden biri. Tek katlı ve sade bir yapı olan Deniz Köşkü, Atatürk’ün siyasi ve bilimsel toplantılarına ev sahipliği yaptı. Florya Atatürk Deniz Köşkü 29 Ekim’de ziyaret edilecek en güzel yerlerden biridir.

Yalova, Atatürk’ün zamanının çoğunu geçirdiği yerlerden biridir ve buradaki konaklar, Atatürk’ü anmak istediğinizde gidebileceğiniz tarihi yerler arasındadır. Yürüyen Köşk ve Atatürk Çiftliği’ne ev sahipliği yapan Yalova’da bu güzel mimarileri gezebilir ve günümüze kadar korunan orijinal hallerini görebilirsiniz.

Atatürk ve Latife Hanım’ın bir gün kaldıkları Osman Mataracı’ya ait bu ev, Atatürk’ün ölümünün yüzüncü yılında Rize Özel İdaresi’ne bağışlandı. Bu cömert bağışın ardından konut, Rize Atatürk Müzesi olarak halkın ziyaretine açıldı.

19. yüzyılda inşa edilen ve Seyhan Caddesi üzerinde yer alan Atatürk Evi, geleneksel bir Adana evi olarak biliniyor. Atatürk ve Latife Hanım, 15 Mart 1923’te Ramazanoğulları Suphi Bey’in sahibi olduğu bu evde ağırlandı. 1925 yılında Atatürk de bu evde ikamet etti.

Bu tarihi Adana Evi, Atatürk’ün yılda iki kez konakladığı yer olarak biliniyor ve 1981 yılında müze olarak ziyarete açıldı.

1895 yılında Miralay Mehmet Bey’in emriyle Fransız mimari tarzında inşa edilen bu zarif konak, Atatürk’ün Bursa ziyaretleri sırasında konakladığı yerdi. Daha sonra ev belediye başkanı tarafından satın alınarak Atatürk’e hediye edildi. Bu tarihten itibaren Atatürk, Bursa’ya yaptığı tüm ziyaretlerde bu evde kalmıştır.

Atatürk’ün ünlü Fransız yazar Claude Farrere ile görüşmesi bu rezidansta yapılmıştır. Bu konak, bu tarihten tam 44 yıl sonra, 1966 yılında Atatürk Müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır.

Atatürk, geleneksel kesme taşlardan yapılan bu evde 25 gün yaşadı. Muş ve Bitlis’in kurtarılmasının planları da Atatürk tarafından bu evde yapılmıştır. Daha sonra Diyarbakır Belediyesi bu köşkü Atatürk’e hediye etmiş ve Atatürk’ün vefatından sonra köşk halkın ziyaretine açılmıştır.

19. yüzyılda Reşit Ağa tarafından yaptırılan ve Kayseri’nin Cumhuriyet Mahallesi’nde yer alan bu tarihi bina, Atatürk’ün Aralık 1919’da Heyet Başkanı olarak Sivas’tan Ankara’ya geçerken kaldığı konuttur. Bu ev de 19. yüzyılda yıkılmıştır. Kayseri Bildirgesi’nin hazırlandığı yer olarak tarihe geçti. Atatürk’ün Sivas ziyaretinin anısını yaşatmak amacıyla bu bina onarılarak müze olarak hizmet vermeye başlamıştır.

1983 yılından bu yana Kayseri Atatürk Konutu olarak anılan bu müzede, Atatürk’ün Kayseri ziyaretine ilişkin değerli belge ve fotoğraflar sergilenmektedir.

Erzurum’da bulunan ve tarihi değer taşıyan Atatürk Konutu, 19. yüzyılın sonlarında Erzurumlu gerçek zengin bir kişi tarafından yaptırılmıştır. Bu iki katlı konak Çaykara Caddesi üzerinde yer almaktadır. Atatürk, 39 Temmuz’da bu konutu karargâh olarak kullandı.

Atatürk’ün bu evde kaldığı süre içerisinde 9 Temmuz – 29 Ağustos 1919 tarihleri ​​arasında 52 gün süreyle Erzurum Kongresi’ni düzenleyerek Erzurum’la ilgili projelerini hayata geçirdi. Nihayet 13 Eylül 1924’te evin yeni kapısının anahtarları Atatürk’e teslim edildi ve ev kendisine hediye edildi.

Atatürk ve eşi Latife Hanım, ilk olarak bir Alman konsolosu için yaptırılan bu evde 20 Ocak – 2 Şubat tarihleri ​​arasında konakladılar. 1992 yılında bu ev müze olarak ziyarete açılmıştır.

Mersin Atatürk Evi Müzesi’nde Atatürk’ün fotoğraflarını görebilir, Anıtkabir’den getirilen bazı Atatürk fotoğraflarını inceleyebilirsiniz.

1912 yılında inşa edilen bu bina, Atatürk’ün Konya ziyaretleri sırasındaki ikametgahı olarak biliniyor. Atatürk’ün bu köşke ilk kalışı 3 Ağustos 1920 tarihinde gerçekleşmiştir. Daha sonra Konya Belediyesi bu köşkü Atatürk’e sunmuş ve ev daha sonra Vali Konağı olarak kullanıma açılmıştır.

Trabzon’un en önemli tarihi yapılarından biri olan Atatürk Köşkü, eşsiz mimarisi ve doğa ile iç içe konumuyla ziyaretçilerini büyülüyor. Bu muhteşem köşk, Atatürk’ün Trabzon ziyaretlerinde konakladığı yer olduğu kadar, birçok değerli kararın da alındığı yerdi.

Atatürk Köşkü, kendine özgü mimari yapısı, geniş ve yeşil bahçesiyle Trabzon’un tarihini ve kültürünü yansıtan bir simge haline gelmiştir. Aynı zamanda Atatürk’ün kişisel eşyalarının sergilendiği bir müze olarak da hizmet vermektedir.

19. yüzyılın eşsiz mimari özelliklerini taşıyan bu göz alıcı konut, Atatürk’ün izlerini taşıyan önemli yerler arasında yer alıyor. 4 Şubat 1931 tarihinde inşa edilen ve Atatürk’ün izini taşıyan bu iki katlı, tonozlu bina, Denizli tarihinde değerli bir yere sahiptir.

Kültür Bakanlığı himayesinde olan bu ev, hem Atatürk Evi Müzesi hem de Etnografya Müzesi olarak ziyaretçilere kapılarını açıyor.

Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ilk ayak bastığı ve bir hafta kaldığı ve Milli Mücadele’nin ilk adımlarını attığı yer Mantika Sarayı adı verilen yapıdır. O dönemde kullanılmayan bu bina Atatürk’ün kullanımına sunulmuş ve birkaç eşya eklenmiştir.

Zamanla ismi Mıntıka Palas olarak değişen bu yer, 1924 yılında Atatürk’ün Samsun’a ikinci gelişinde sahipleri tarafından Atatürk’e hediye edilmiştir.

Malatya’nın Kanal Uzunluğu semtinde bulunan bu yapı, 19. yüzyılda Türk Ocağı olarak hizmet vermiştir. Daha sonra Halkevi’ne dönüştürülen bu bina, Atatürk’ün 1931 ve 1937 yıllarında iki kez konakladığı bir yerdi. 1981 yılında Anıtlar ve Eski Eserler Genel Müdürlüğü tarafından tescil edilerek Atatürk Konutu olarak belirlendi.

Bu tarihi yalıyı ziyaret ettiğinizde girişin sağında Atatürk’ün Halkevi ziyaretinde kullandığı mobilyaları görebilirsiniz. Bunlar arasında bir koltuk, bir masa ve işlemeli bir sehpa bulunmaktadır.

İzmir’in 1. Kordon’unda 1875-1880 yıllarında Takfor adlı bir halı tüccarı tarafından Levanten neoklasik üslupta inşa edilen bu ev, Osmanlı ev plan tipini yansıtmaktadır. İzmir’in kurtuluşundan sonra Atatürk ve ordusunun karargâhı olarak kullanılan bu konut, aynı zamanda Atatürk’ün halka hitap ettiği bir balkona da ev sahipliği yapıyor.

Atatürk’ün 1930-1934 yılları arasında İzmir’e yaptığı ziyaretlerde kaldığı bu konak, 1926 yılında İzmir Belediyesi tarafından satın alınarak Atatürk’e hediye edilmiştir. Bodrum ve çatı katı dahil 4 katlı bu bina, 1941 yılından itibaren İzmir Belediyesi tarafından müze olarak kullanılmaktadır. 1978 yılında mülkiyeti İzmir Arkeoloji Müzesi’ne geçmiş ve müzenin adı Atatürk ve Etnografya Müzesi olarak değiştirilmiştir.

Dolmabahçe Sarayı tarih sahnesinde önemli bir yere sahiptir. Atatürk’ün sağlıklıyken işini yürüttüğü ve 10 Kasım 1938’de vefat ettiği bu muhteşem saray herkesin ziyaret etmesi gereken bir yer.

İstanbul’daki bu muhteşem binada Atatürk’ün çalışma odası ve yatak odası, değerli kişisel eşyaları ve çeşitli sanat eserleri bulunmaktadır. Bu sarayın duvarlarında halı, plaket, vazo, avize, tablo gibi pek çok eser sergileniyor.

Anıtkabir, Türkiye’nin başkenti Ankara’da, büyük önder Atatürk’ün anısını yaşattığımız en değerli yerlerden biridir. 21 Haziran 1960 tarihinde ziyarete açılan bu etkileyici binada Atatürk’ün mezarının yanı sıra onun kişisel eşyaları, kitapları, kıyafetleri ve dünyanın önemli kişilerinden aldığı hediyeler de sergileniyor.

Direksiyon Binası 1892 yılında Bağdat Demiryolu inşaatı sırasında inşa edilmiştir. Atatürk ve arkadaşlarının bir süre burada ikamet etmesi ve ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözünün bu binada söylenmesiyle tarihi önemi daha da arttı.

Ayrıca 21 Ekim 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu binada kurulması kararı alınmış ve aynı tarihte Fransa ile Ankara Anlaşması imzalanmıştır. Bu binaya suikast girişiminde bulunan Çerkes Ethem’in baskını, İngiliz casusu Mustafa Sağır’ın burada yakalanması gibi birçok önemli olaya ev sahipliği yapmıştır.